reklam 3

MİLRES PROJESİ

MİLRES PROJESİNDE SON KULVAR... Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık, "MİLRES projesi bitme aşamasına geldi. Milli rüzgar santralin...

NEDEN RÜZGAR ENERJİSİ

Toprak ve su yaşamak için gerekliyse enerjide kalkınmak için gereklidir. Türkiye yoğun bir biçimde ekonomik ve sosyal kalkınmasını tamaml...

Türkiye de Güneş Enerjisi Kullanımının Geleceği!

MANZ AG  Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyelini inceleyecek Türkiye 2023 yılı itibariyle enerji ihtiyacının en az %30’unu Solar...

HAVADAKİ CO2'Yİ EMEN DEV RÜZGAR TÜRBİNİ

HAVADAKİ CO2'Yİ EMEN DEV RÜZGAR TÜRBİNİ Tüm karbon mühendislerinin hayali atmosferdeki CO2'yi alıp, bunu enerjiye çevirmekti...

Salı, Ekim 27, 2015

Mühendis Odalarından çatıdaki güneş enerji sistemlerine tepki

antalya
Aydınlatmadan ısınmaya kadar pek çok yerde kullanılan güneş enerjisi Antalya’da en çok su ısıtmada kullanılıyor. Yılın yaklaşık 300 günü güneş gören turizm kentinde, hemen hemen her evde güneş enerjisiyle ısıtılan su kullanılıyor. Hal böyle olunca binaların çatılarına onlarca su tankı ve güneş enerji paneli konulması kaçınılmaz oluyor.
İMO Antalya Şube Başkanı Cem Oğuz, temiz ve sağlık bir hava için fosil atıklar yerine yenilenebilir enerjinin kullanımının önemine vurgu yaptı. Güneşin enerjisinin en çok banyoda kullanıldığına işaret eden Oğuz, bu amaçla yapılan güneş enerji panelleri ve su tanklarının tehlikesine işaret etti. Antalya’da olduğu gibi Türkiye’nin genel problemlerinden birisinin çatılardaki panel ve tanklar olduğuna dikkati çeken Başkan Oğuz, “Bunların montajı bilinçsizce yapılıyor. Montaj sırasında çatı izolasyonlarına zarar veriliyor. En önemlisi sanayi tecrübesiyle denetimsiz şekilde takılan tesisatlar, birçok tehlikeye de davetiye çıkartıyor” dedi.
İnşaat yapımına başlanmadan önce statik projesinin hazırlandığını kaydeden Oğuz, şöyle konuştu:
“7 katlı bir binayı ele alalım. Her katta 2 daire var ise toplam 14 daire yapar. Her katın bir güneş enerjili su ısıtma sistemi var olduğunu düşünelim. Bu 14 ayrı güneş paneli anlamına geliyor. Su tanklarının dolu ağırlığını 500 kilogramdan hesaplarsak, çatıda harici 7 ton yük var demek. Tesisatın çelik direkleri, güneş panellerinin ağırlığını da hesaba katarsak binaya ekstra 10 tona yakın yük biniyor. Hesaplamaları yapılmadan bilinçsizce çatılara monte edilen teçhizatlar, olası bir depremde binanın mukavemetine etki edecektir.”,Olumsuzlukları sadece depremle sınırlamamak gerektiğini vurgulayan Cem Oğuz, Antalya’da rüzgarın hızının zaman zaman 100 kilometrenin üstüne çıktığını bunun da gün ısılar için tehlike yarattığını vurguladı. Statik hesaplamalar yapılmadan, çatıya konulan gün ısıların şiddetli rüzgarda düşerek feci olaylara yol açabileceğini savunan Cem Oğuz, “Güvenlik kontrolleri yapılmalı fakat öyle bir kontrol mekanizması maalesef yok. Bu konuda belediyelere, yapı denetim kuruşlarına büyük iş düşüyor” dedi.
MMO Antalya Şube Başkanı Ümit Büyükeşmeli ise gün ısıların yarattığı görsel kirliliğe işaret etti. Önemli bir sorun haline gelen güneş enerjilerinin yarattığı görüntü kirliliği konusunda önlem alınması gerektiğine değinen Başkan Büyükeşmeli, Antalya’ya 24 saatte ortalama 400’e yakın uçağın inip kalktığını, gökyüzünden bakıldığında Antalya’nın görselliğinin içler acısı olduğunu vurguladı.
Binaların çatılarına yapılan güneş enerji sistemlerinin 30 yıl önceki teknolojiyle yapıldığını aktaran Büyükeşmeli, “Binalarda kesinlikte teras yerine çatı öneriyoruz. Depolar çatının altında, paneller çatının üzerinde olacak. Görüntü kirliliği bu teknikle tamamen ortadan kalkıyor. Bunların uygulamaları Antalya’da var. Ancak sayısı 10 binayı geçmez. Yerel yönetimlere bu konuda büyük görev düşüyor. Yeni binalara tek tip veya çatı sistemi şartı getirilmeli. Bunun için de imar mevzuatlarının değiştirilmesi önemli” diye konuştu.

Güneş Panelleri Artık Kendi Kendini Temizleyecek!

güneş paneli Gediz Üniversitesi öğrencileri, güneş panellerinin kendi kendini temizlemesini sağlayacak özel kaplama geliştirdi. TÜBİTAK destekli proje, yenilenebilir enerji sektörünü önemli bir dertten kurtaracak.


Çevreci enerji kaynağı güneşten elektrik üretiminde en büyük sorun panellerin kirlenmesi. Bu yüzden verimlilik azalıyor, yüksek temizlik bedelleri ödeniyor. Gediz Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü 4’üncü sınıf öğrencileri Başak Kaya ve Ömer Çağrı Avcar teknolojide yeniliğe imza attı. Mucit gençler, danışman hocaları Yrd. Doç. Dr. Mehtap Özdemir Köklü ile güneş panellerinin kendi kendini temizlemesini sağlayacak kaplama geliştirdi. Enerji sektörüne büyük bir kolaylık getirecek ve elektrik verimliliğini artıracak projeyi TÜBİTAK da destekledi.
Yrd. Doç. Dr. Köklü, çevreci enerji kaynaklarından güneşten elektrik elde edilirken karşılaşılan en büyük sorunlardan birinin panellerin kirlenmesi olduğuna dikkat çekti. Yrd. Doç. Dr. Köklü, bu yüzden elektrik üretiminde yüzde 15’lere varan kayıplar yaşandığını ve yüksek tutarda temizlik harcamaları yapılmak zorunda kalındığını dile getirdi, şunları söyledi: “Tozlar, çiçek polenleri ve kuş pislikleri panellerin üzerini kaplayarak güneş ışınlarının geçmesini engelliyor. Bu yüzden düzenli olarak temizlenmeleri gerekiyor; bu çevreci kaynaktan enerji elde edilmeye çalışılırken, kullanılan kimyasal temizleyicilerle bir yandan da çevre kirletiliyor. Temizlik işlemi sırasında yüzeyi çizilen panellerin ömrü ve enerji verimliliği azalıyor; üretim maliyeti de ciddi oranda artıyor. Öğrencilerimizle geliştirdiğimiz kaplama ise panellerin dışarıdan hiçbir müdahale gerekmeden kendi kendini temizlemesini sağlıyor. Böylece enerji üretiminde yüzde 15’e varan kayıplar ile yüksek temizlik maliyetleri ortadan kalkacak, yenilenebilir enerji sektörü milli bir teknoloji kazanmış olacak.”

Pazartesi, Ekim 26, 2015

Yosundan Elektrik Üretimi


yosundan enerji üretimi

Kanadalı bilim adamları, yosunların gerçekleştirdiği solunum ve fotosentezi kullanarak elektrik üretmenin yolunu buldu.
Kanada’nın Montreal kendinteki Concordia Üniversitesi’nde, yosunların fotosentez ve solunum fonksiyonlarından elektrik elde etmeyi sağlayan bir teknoloji geliştirildi. Üniversitenin Optik Biyo Mikrosistem laboratuvarından bir araştırma ekibinin ürettiği “mikro fotosentetik hücre”, güneşten alınan enerjiyi elektrik enerjisine çeviriyor.

Technology dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, mikro-fotosentetik hücre teknolojisi, Güneş’in enerjisinden daha iyi faydalanma fikriyle ortaya çıkan teknolojilerden biri. Zira bilim insanları, Güneş’in Dünya’ya bir saatte gönderdiği enerjinin, dünyadaki bütün insanların bir yılda tükettiği enerjisden daha fazla olduğunu söylüyor. Bundan dolayı bilim insanları yaptıkları çalışmalarla yeni sistemler geliştirerek Güneş’ten en iyi şekilde faydalanmamızı sağlamaya çalışıyorlar.
Technology, fotosentezden nasıl elektrik üretildiğini şu şekilde açıklıyor:”Bitki hücrelerinde meydana gelen solunum ve fotosentez “elektron transfer zicirleri” içerir. Bu sistem içerisinde elektron taşıyıcılarının verdikleri elektronlar, kimyasal tepkimelere sokularak enerji üretimi sağlanır. Fotosentezin ve solunumun elektron transfer sistemleri mavi-yeşil yosunlardan elektrik enerjisi sağlanması için oldukça önemlidir.
Geliştirilen fotosentetik güç hücresi, anot, katot ve proton değişim zarından meydana geliyor. Hücrenin anot kısmı bakterilerden meydana geliyor ve bakteriler elektronları katottan elektrot yüzeye aktarıyor. Bir dış yük de elektronların elde edilmesinde kullanılıyor. Geliştirilen her bir hücre, 993mV açık devre gerilimi ve 36.23W/cm2 güç yoğunluğu üretebiliyor.”

Pazartesi, Ekim 19, 2015

MİLRES PROJESİ

MİLRES PROJESİNDE SON KULVAR...
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık, "MİLRES projesi bitme aşamasına geldi. Milli rüzgar santralini yetişirse bu ay içinde dikeceğiz" dedi.
milli rüzgar santrali
PROJE AMACI
Projemizin temel amacı tasarımı ve teknolojisi Türkiye’ye ait, özgün ve dünya standartlarında rekabetçi bir rüzgâr sanayinin kurulması için gereken altyapıyı oluşturmaktır. Projenin gerçekleştirilmesindeki amaçlar aşağıdaki gibi sıralanabilir;
• 10 yıllık dönemde Elektrik İşleri Etüt İdaresi tarafından planlanan 20 GW ve 20 yıllık dönemde de toplam 40 GW rüzgar enerjisi kapasitesi kurulumu için (1 MW kapasite 1 milyon USD) yurt dışına çıkacak toplam 40 Milyar USD kaynağın %25’ini yerli türbin teknolojisi ile üretip 20 yıllık dönemde 15 milyar USD ulusal kaynağın yurt dışına çıkmasını önlemek,
• Ülkemizde rüzgâr türbini alt sistemlerinin üretim ve test altyapısını geliştirmek, sanayici ve işçilerimize iş olanakları sağlamak, 120 bin kişiye doğrudan ve 250 bin kişiye dolaylı istihdam oluşturmak,
• Ulusal içerikli enerji Ar-Ge konularına sanayimizin daha fazla ilgisini çekmek ve rüzgâr türbini teknolojisinin yerlileştirilmesini sağlamak,
• Uluslararası enerji pazarında yarışabilecek enerji teknolojileri geliştirmek, uluslararası enerji yatırımlarında öncü rol almak,
• Rüzgâr gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik teknolojileri geliştirmek,
• Bu alanda işgücünün de yetiştirilmesiyle, yerli üretimin canlandırılması ve benzer pazarlara ihracat potansiyelini değerlendirmek,
• Rüzgâr santralleri için; kule, kanat, generatör ve ilgili güç elektroniği sistemlerini geliştirmek,
•Uzun dönemde dünyada rüzgâr türbini tasarımı, üretimi ve satışta ilk 5’e girmek.

NEDEN RÜZGAR ENERJİSİ

enerji
Toprak ve su yaşamak için gerekliyse enerjide kalkınmak için gereklidir. Türkiye yoğun bir biçimde ekonomik ve sosyal kalkınmasını tamamlamaya çalışıyor. Bu gayretleri hedefe ulaştıracak tek etken enerjidir. Ancak enerji sektörüne yakından baktığımızda hem birincil enerji kaynaklarına hem de elektrik enerjisine çok hızlı talep artışımız var. Birincil enerji kaynaklarının sağlanması bakımından %70’leri aşan bir oranda dışa bağımlı bir ülkeyiz. İkincil enerji olarak elektrik enerjisi üretiminde de dışa bağımlı olan kaynaklarımız yaklaşık %58 oranındadır. Dışa bağımlılık, hızlı talep artışı, yüksek yatırım gereksinimi enerji sektörümüzün önemli özellikleri olarak kendini gösteriyor.
Rüzgar gücünden elektrik üretimi, yaşanan teknolojik gelişmelere bağlı olarak ekonomik değer kazanması sadece enerji sektörüne değil aynı zamanda ekolojik dengenin de bozulmadan korunmasına da olumlu katkı sağlamaktadır. Çevre ve iklim değişikliği konusunda , dünya genel ısısının 2 derece daha artmaması için neler yapılması gerekir ve benzeri gibi teknik kriterler söz konusudur. Dolayısıyla, enerjide üretim kadar tasarrufta önemlidir. Enerjide % 70 dışa bağımlı olan ülkemizde, artan enerji arz talebini karşılamak üzere bir yandan enerji alanlarında yatırımlar yapılırken diğer yandan da enerji yoğunluğunu azaltmaya yönelik çözümlere yönelim artıyor.
Yıllık ortalama değerler esas alındığında, Türkiye’nin en iyi rüzgar kaynağı alanları kıyı şeritleri, yüksek bayırlar ve dağların tepesinde ya da açık alanların yakınında bulunmaktadır. Açık alan yakınlarındaki en şiddetli yıllık ortalama rüzgar hızları Türkiye’nin batı kıyıları boyunca, Marmara Denizi çevresinde ve Antakya yakınında küçük bir bölgede meydana gelmektedir. Orta şiddetteki rüzgar hızına sahip geniş bölgeler ve rüzgar gücü yoğunluğu Türkiye’nin orta kesimleri boyunca mevcuttur. Türkiye Rüzgar Santralleri Atlasına göre Marmara Bölgesinde; Balıkesir, İstanbul, Çanakkale, Ege Bölgesinde; İzmir, Manisa Doğu Akdeniz çevresinde Hatay Rüzgar Santrallerinin yoğun olarak yer aldığı illerdir.Yer seviyesinden 50 m yükseklikteki rüzgar potansiyelleri incelendiğinde Ege, Marmara ve Doğu Akdeniz bölgelerinin yüksek potansiyele sahip olduğu görülmektedir. 7 m/s’den büyük rüzgar hızları göz önüne alınarak Türkiye rüzgar enerjisi potansiyeli 48.000 MW olarak belirlenmiştir.
Diğer ülkelerle kıyas edildiğinde çok ciddi anlamda rüzgar potansiyeli olan ülkemizde sadece rüzgar yatırımlarının değil rüzgar sanayisinin de gelişimine katkıda bulunmamız gerekir. Şuanda Türkiye, 11 GW mevcut proje stoku ve ulusal hedefi 2023 yıllında 20 GW olan rüzgar enerjisi kapasitesi ile Avrupa’daki en önemli rüzgar pazarıdır. Türkiye’nin kendi bölgesinde bir enerji üssü haline gelmiş olması, Türkiye’deki yatırım fırsatlarının şekillenmesinde önemli rol oynayacaktır.
Rüzgar gücünden elektrik üretimi, yaşanan teknolojik gelişmelere bağlı olarak ekonomik değer kazanması sadece enerji sektörüne değil aynı zamanda ekolojik dengenin de bozulmadan korunmasına olumlu katkı sağlamaktadır.
Rüzgar enerjisi santralleri ham madde sıkıntısı ve dışa bağımlı olmayan, çevreye ve insan sağlığına olumsuz etkisi olmayan ve kurulumunda arazi bakımından az yer gerektiren tesislerdir. Rüzgar enerjisi ile üretilen elektrik enerjisi, yenilenebilir enerji grubu içerisinde yer alarak Kyoto Protokolü uyarınca elektrik enerjisi ihracına ortam sağlamıştır.






Kaynak:TÜREB

Türkiye de Güneş Enerjisi Kullanımının Geleceği!

güneş enerjisi
MANZ AG Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyelini inceleyecek
Türkiye 2023 yılı itibariyle enerji ihtiyacının en az %30’unu Solar PV sistemleri (güneş enerjisi) ile yenilenebilir kaynaklardan elde etmeyi hedefliyor. Türkiye’nin ulusal yenilenebilir enerji potansiyelini yakından takip eden solar donanım üretiminde öncü şirket Manz AG, 29 Eylül-3 Ekim tarihleri arasında üst düzey Alman ekonomi heyetiyle birlikte Türkiye’yi ziyaret etti.
Türkiye’de ulusal enerji kullanımı 2023 yılı itibariyle iki katına çıkacak ve bu yaklaşık olarak 120 milyar dolar yatırım anlamına geliyor. Türkiye, artan yenilenebilir enerji payından dolayı son verilere göre enerji ithalatından 850 milyon dolar ulusal kazanç elde etti. Türkiye 2023 yılı itibariyle de enerji ihtiyacının en az %30’unu Solar PV Projesi 3 GW pay ile yenilenebilir kaynaklardan elde etmeyi amaçlıyor. Solar sanayisinde donanım üretiminde öncü şirket olan Manz AG, solar hücreler ve modüllerin etkinliklerini arttırmak için çalışmalarına devam ederken düşük üretim masrafları ile çalışıyor. Manz AG, 29 Eylül-3 Ekim tarihleri arasında üst düzey Alman ekonomi heyeti ile birlikte Türkiye’yi ziyaret ederek ulusal yenilenebilir enerji potansiyelini inceleyecek. Başbakan Yardımcısı ve Güney Batı Almanya Baden-Wuerttemberg Eyaleti Finans ve Ekonomi Bakanı Dr. Nils Schmid heyete başkanlık edecek.  Heyette Manz AG kurucusu ve CEO’su Dieter Manz ile birlikte Manz Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesi, Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mohamed Alammawi ve Manz Türkiye Danışmanı Ali Işık yer alacak.
Güneş panellerini Türkiye’de üretin”

Türkiye’nin güneş enerjisi potansiyelinin büyümesine ilişkin açıklamaya yapan Manz Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesi, Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mohamed Alammawi;  “Artan enerji masraflarını ortadan kaldırmak için önemli miktarda solar enerji hedefi konulmalıdır. Türkiye bunun için tarife garantisi gibi teşvikler uyguluyor. Solar enerji PV modüllerinin yerel üretimleri Türkiye için mükemmel bir girişim olacaktır. Tedarikçilerinin solar modül üretim pazarına girmeleri için uzun vadede daha az masraflı olacaktır” dedi.
Türkiye’de bu yıl 28 geniş solar PV projesine tarife garantisi lisansı verildi. Hükümet 35 enerji üretim projesine onay verdiğinde toplam kapasite 471 MW ve toplam yatırım tutarı 263.3 milyon dolar değerinde olacak.


HAVADAKİ CO2'Yİ EMEN DEV RÜZGAR TÜRBİNİ

rüzgar türbinleri

HAVADAKİ CO2'Yİ EMEN DEV RÜZGAR TÜRBİNİ

Tüm karbon mühendislerinin hayali atmosferdeki CO2'yi alıp, bunu enerjiye çevirmektir. İşte fotoğrafta gördüğünüz bu dev fanlar bu işin ilk üstadları. Havadaki CO2'yi kopararak, yakıt olarak kullanıma ve yer altında depolamaya imkan vermekte. Sistem tıpkı bir ağaç gibi çalışarak topladığı CO2'yi, saflaştırma prosesleri sonrası O2'ye dönüştürerek, doğaya tekrar salabilmekte. Aynı zamanda üzerindeki türbinlerden enerji üretimine de olanak vermekte.

Cumartesi, Ekim 17, 2015

Enerji Sistemleri Mühendisliği bölümü... Enerji Sistemleri Mühendisliği ne iş yapar ? Fırsatları nelerdir ?


Enerji
Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü, her türlü enerjinin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde üretilmesinden, tüketiciye sunulması ve ekonomik olarak kullanılması süreçlerini planlayan, projelendiren, uygulayan ve bu konularda strateji geliştiren bir disiplinidir. Tanım olarak böyle söylenen bu meslek kabaca enerjiyi ucuz ve kaliteli hale getirecek şekilde sistemler,araç ve gereçler kullanan mühendislerdir. Gelecekte enerjinin efendileri olacaklardır. Bu meslek dünya ve ülkemizde de bilinmeye başlamıştır. Bu disiplin dalını bitirecek öğrenciler üniversitelerinden Enerji Sistemleri Mühendisi diploması ve unvanı alacaklardır. Ayrıca bölümün en büyük avantajı (bence) enerji ile alakalı bütün özel ve kamu şirketlerinde çalışabilme olanağıdır. Enerji Sistemleri Mühendislerinin çalışabileceği şirket ve kamu kuruluşlarının bazılarını örnek vermek istiyorum.

  • Özel sektörde enerji sistemleri ve teknolojileri ile ilgili tüm alanlar,
  • • Mekanik-Tesisatçılık (Isıtma, Soğutma, Havalandırma, Sıhhi Tesisat),
  • • Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı,
  • • Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK),
  • • Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (PİGM),
  • • Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü (MTA),
  • • Bor Enstitüsü,
  • • Elektrik İşleri Etüd İdaresi (EİE),
  • • Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ),
  • • Türkiye Elektrik İletim A.Ş.(TEİAŞ),
  • • Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ),
  • • Devlet Su İşleri (DSİ),
  • • Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ),
  • • Türkiye Petrolleri Arama Ortaklığı (TPAO),
  • • Türkiye Boru Hatları Taşıma A.Ş. (BOTAŞ),
  • • Türk Petrol Rafineleri A.Ş. (TÜPRAŞ), 
  • • Türkiye Atom Enerjisi Araştırma Kurumu (TAEK).
  • • TEMSAN
  • • BM Hidrojen Enstitüsü
  • • Taş Kömürü İşletmeleri
  • • TCDD
  • • MEB’da Teknik Öğretmen

Bu kadar çalışma imkanı varken de ya iş bulamazsam korkusu size de artık yok artık dedirtecektir. Ortalama 2000-5000 TL arası maaş alabilirsiniz.Ayrıca diyorsanız ki "ben patron istemiyorum,kendi işimin patronu olacağım", o zaman da kendi şirketinizi kurabilirsiniz. Bu mesleğin en büyük avantajlarından biri de opsiyonlarının fazla olması.Kesinlikle bir çok fırsat karşınıza çıkacaktır.Fakat mezun olup ta tamam bu kadar çok para kazanacağım demek hayalden öteye gidemez. Her ne kadar bu bölümü bitirmiş olsanız da kendinizi geliştirmeniz in maaşınıza artı katkı yapacağından emin olabilirsiniz.Örneğin yabancı dil üzerine kendinizi geliştirirseniz büyük şirketler de çalışabilir,yabancı şirketlerle anlaşmalar yapabilir ya da yabancı şirketlerde proje bazlı çalışabilirsiniz. Ve son olarak hiç bir şey hayal değildir çünkü hayal edilen her şey eninde sonunda gerçekleşir. O yüzden yeni olan bu bölüm siz değerli Enerji Sistemleri Mühendisleri için olmazsa olmaz fırsat !!!

                                                                 Saygı ve Sevgilerimle