reklam 3

Nükleer Enerji, Nükleer Santral adına Her şey!!!



Nükleer santralin bir ülke için çekici yanları nelerdir?
► Çevreyi kirletmez.
► Karbondioksit ve karbon monoksit salmaz.
► Azot ve sülfür oksitleri salmadığı için asit yağmurlarına neden olmaz.
► Ülkenin nitelikli personel sayısını arttırır.
► Gelişmişlik kriteri olarak gösterilen 3 büyük teknolojiden biri olduğu için ülke ekonomisinde ciddi bir zenginleşmeye neden olur.
► Ülke Uranyum ve Toryum yataklarına sahip ise kaynak bakımından dış ülkelere bağımlı olmaz. (Ülkemiz her ikisine birden sahiptir.)
► Risk açısından en düşük tehlike riskine sahip teknolojinin rahatlığını sağlar.
► Birim Kilovat başına termik santralar den daha ucuza mâl olan elektrik enerjisi sağlar.
 Nükleer santral termik santrale benzer mi?
Evet. Kısaca Nükleer santral de aynen bir kömür santralı gibi termik santraldir. Farkı ise kömür yerine kullanılan URANYUM metalidir. Uranyumun atom çekirdeğinin hızla çarpan bir nötron tarafından ikiye bölünmesi neticesi ortaya çıkardığı muazzam enerji işin temelidir. Bu yanma veya parçalanma olayını gözle görmemiz mümkün değildir. Ancak sadece durduğu yerde kızaran ve inşaat demirine benzeyen uzun çubukları gözleyebiliriz. Bunlara da “yakıt çubukları” denilir. Aynen evlerimizdeki elektrikli sobalarında kızaran ısıtıcılara benzerler. Farkı ise kızarmaları için enerji ihtiyacı yoktur. Sanki kendiliğinden kızarır durur gibi durumdur….Isı kontrolü ise bu çubukların aralarına yerleştirilen özel alaşımlı (bor karbür) çubuklar ile sağlanır. Araya bu çubuklar girince reaksiyon azalır ve ısı düşer, çubuk aradan çekilince reaksiyon artar ve ısı yükselir.

Nükleer santral kazanı apartmanlardaki kalorifer kazanına mı benzer?
Evet. Sadece onun çok büyüğü . Ne kadar büyük derseniz 10-15 metre boyunda 3-5 metre çapında silindirik yapılı bir kazandır. Kullanılan çelik kalınlığı ise 15-25 cm civarındadır. İşte bir nükleer santral içinde büyük bir kazan ve bu kazan içine sokulmuş yüzlerce çubuktan ibaret bir yapı mevcuttur. Kaynatılan sudan çıkan buhar ise elektrik jeneratörünü çevirmek amacı ile çelik borular vasıtası ile jeneratörü çevirecek buhar tribününe gönderilir. Dönen türbin direkt olarak elektrik jeneratörünü çevirir.



Nükleer santralin kazanı ve boruları dışında başka parçası var mı?
Elbette vardır. Nükleer santral aslında bir beton yığınıdır dersek, hata yapmayız. Önce kazanı ve insanları koruyacak betondan kalın bir kubbesi olan yuvarlak bir betonarme kavanoz misali bir kabuk yapılır. Bunakoruma kabuğu denir. Çapı 50-60 metre civarında olan bu kabuğun kalınlığı ise 1.5-2 metre kalınlığında olmaktadır. Yüksekliği ise 20 katlı bina kadar olup içi tor çeliği olan özel bir betondur. Mühendislerin, teknisyenlerin %75 i bu bina içinde çalışır. Bina dışında ise yakıt deposu, buhar tribünü, elektrik jeneratörü, trafo ve destek üniteleri mevcuttur.

Açık ve Kapalı Nükleer Santral nedir?
Güvenlik amacı ile üstü kapalı bir kubbe ile koruma altına alınan santrallere KAPALI sistem nükleer santral denilir. Böyle bir kubbesi olmayan etrafı basit tuğla ve üzeride fabrika çatısı gibi kapatılan yani betondan koruma kabuğu olmayan santrallere AÇIK sistem denilir.

 Koruma kabuğu betonu ne kadar sağlamdır?
Koruma kabuğu beton kalınlığı kriteri son derece katı bir şart içermektedir. Şayet bir uçak dikine bu binanın yani koruma kabuğu üzerine kaza ile düşerse beton çatlamamalıdır !!! Siz hiç böyle bir şart duydunuz mu? Ama bu gerçek ve bu yüzden BETON 1.5-2 m kalınlığındadır. Şimdi düşünün deprem bu yapıya ne yapabilir? Elbette hiçbir şey yapamaz. Gördüğünüz gibi güvenlik dünyada en çok nükleer santraller de uygulanır. Ne kadar mı? Neredeyse yatırımın %40 güvenlik için harcanır. Karşıtlar güvenlik konusunda bilgi kirliliğini bilerek yaratırlar.

 Koruma kabuğu olmadan nükleer santral yapılabilir mi?
Batıda asla mümkün değildir. Çünkü bu konuda uluslar arası Atom Enerji kurumunun şartları içinde böyle bir yatırı kimse yapamaz. Bu kuruma üye olmayan tek birlik Sovyetler birliği idi. Rus veya doğu modeli olarak adlandırılan bu santrallerde ucuzluk; güvenliğe tercih edilmiştir. İşte bu nedenden dolayı Rusya’nın 1990 öncesi santralarında koruma kabuğu yoktur. Bulgaristan ve Ermenistan santralleri de açık yani koruma kabuğu olmayan santrallerdir.

 Nükleer Santrallerin bacası var mıdır?
YOKTUR. Çünkü çekirdek reaksiyonu neticesi bir gaz ortaya çıkmaz. Termik santrallerin çıkardığı atık gazlar ise iki yönlü sıkıntı yaratır. Hem atmosfere gaz salarlar hem de bacadan çıkan kurum ve partikül atıkları ile çevredeki bitki örtüsünü ve toprağa zarar verirler. Zaten dünyayı küresel ısınmaya sokanda bu atık baca gazlarıdır. Yani felaketin suçlusu kömür, doğalgaz, ve petrolden açığa çıkan gazlardır. İnanılmaz boyuttaki bu sayıları verelim siz yorumlayın. 1000 MW bir kömür santralinden yılda: 6 milyon ton CO2 , 120 bin ton SO2 ,25 bin ton NOgazı çıkmaktadır. Dünyadaki binlerce termik santralı düşünürseniz yaşadığımız bu küçük gezegeni nasıl mahvettiğimizi kolay anlayabilirsiniz. Soğutucu kulelerinden çıkan buharı “nükleerin dumanı” diye sunmaya gayret edenlere de rastlanmaktadır.


 Nükleer santralin kazanı ve boruları dışında başka parçası var mı?
Elbette vardır. Nükleer santral aslında bir beton yığınıdır dersek, hata yapmayız. Önce kazanı ve insanları koruyacak betondan kalın bir kubbesi olan yuvarlak bir betonarme kavanoz misali bir kabuk yapılır. Bunakoruma kabuğu denir. Çapı 50-60 metre civarında olan bu kabuğun kalınlığı ise 1.5-2 metre kalınlığında olmaktadır. Yüksekliği ise 20 katlı bina kadar olup içi tor çeliği olan özel bir betondur. Mühendislerin, teknisyenlerin %75 i bu bina içinde çalışır. Bina dışında ise yakıt deposu, buhar tribünü, elektrik jeneratörü, trafo ve destek üniteleri mevcuttur.
 Açık ve Kapalı Nükleer Santral nedir?
Güvenlik amacı ile üstü kapalı bir kubbe ile koruma altına alınan santrallere KAPALI sistem nükleer santral denilir. Böyle bir kubbesi olmayan etrafı basit tuğla ve üzeride fabrika çatısı gibi kapatılan yani betondan koruma kabuğu olmayan santrallere AÇIK sistem denilir.
 Koruma kabuğu betonu ne kadar sağlamdır?
Koruma kabuğu beton kalınlığı kriteri son derece katı bir şart içermektedir. Şayet bir uçak dikine bu binanın yani koruma kabuğu üzerine kaza ile düşerse beton çatlamamalıdır !!! Siz hiç böyle bir şart duydunuz mu? Ama bu gerçek ve bu yüzden BETON 1.5-2 m kalınlığındadır. Şimdi düşünün deprem bu yapıya ne yapabilir? Elbette hiçbir şey yapamaz. Gördüğünüz gibi güvenlik dünyada en çok nükleer santraller de uygulanır. Ne kadar mı? Neredeyse yatırımın %40 güvenlik için harcanır. Karşıtlar güvenlik konusunda bilgi kirliliğini bilerek yaratırlar.

 Koruma kabuğu olmadan nükleer santral yapılabilir mi?
Batıda asla mümkün değildir. Çünkü bu konuda uluslar arası Atom Enerji kurumunun şartları içinde böyle bir yatırı kimse yapamaz. Bu kuruma üye olmayan tek birlik Sovyetler birliği idi. Rus veya doğu modeli olarak adlandırılan bu santrallerde ucuzluk; güvenliğe tercih edilmiştir. İşte bu nedenden dolayı Rusya’nın 1990 öncesi santralarında koruma kabuğu yoktur. Bulgaristan ve Ermenistan santralleri de açık yani koruma kabuğu olmayan santrallerdir.

 Nükleer Santrallerin bacası var mıdır?
YOKTUR. Çünkü çekirdek reaksiyonu neticesi bir gaz ortaya çıkmaz. Termik santrallerin çıkardığı atık gazlar ise iki yönlü sıkıntı yaratır. Hem atmosfere gaz salarlar hem de bacadan çıkan kurum ve partikül atıkları ile çevredeki bitki örtüsünü ve toprağa zarar verirler. Zaten dünyayı küresel ısınmaya sokanda bu atık baca gazlarıdır. Yani felaketin suçlusu kömür, doğalgaz, ve petrolden açığa çıkan gazlardır. İnanılmaz boyuttaki bu sayıları verelim siz yorumlayın. 1000 MW bir kömür santralinden yılda: 6 milyon ton CO2 , 120 bin ton SO2 ,25 bin ton NOgazı çıkmaktadır. Dünyadaki binlerce termik santralı düşünürseniz yaşadığımız bu küçük gezegeni nasıl mahvettiğimizi kolay anlayabilirsiniz. Soğutucu kulelerinden çıkan buharı “nükleerin dumanı” diye sunmaya gayret edenlere de rastlanmaktadır.

 Nükleer Santral yılda ne kadar uranyum çubuk kullanır?
1000MW gücünde bir santralden ortalama yıllık 25 ton yakıt kullanır. Dolayısı ile yılda 25 ton kullanılmış yakıt çubuğu atığı oluşur. Uranyumun özgül ağırlığının çok yüksek (20’ye yakın) olmasından dolayı bu kütle 6 kişilik bir yemek masası ebadındadır. Kısaca yılda 1 yemek masası büyüklüğünde atığı vardır. Bu atık kömür santraları ile kıyaslanamaz. Örneğin 1000MW gücündeki kömür santrali 1 yılda (600 bin ton) yani 600.000.000 kg kül çıkartır. Bu da günlük (1.650 ton) 1.650.000 kg kül yada 110 büyük kamyon civarın da kül demektir.

 Nükleer santral yakıt atıkları nasıl saklanır?
Dünya da atığı veya hurdası GRAM ile takip edilen nadir malzemelerdendir. Altın, Gümüş, Platin, hurdaları nasıl kıymetini kaybetmez ise kullanılmış yakıtlarda o denli kıymetlidir. İleride defalarca kullanılabileceği düşüncesi ile kimse bu hurdalarını satmaz veya vermez. Başta Rusya bu yakıt çubuklarının bedelini ödeyerek almaya her an hazırdır.

 Uranyum yakıt çubukları ve atık yakıtlar ışın yayar mı?
Kullanılmamış yakıt çubuklarını elle tutmanızda bir engel yoktur. Yani radyoaktif değildir. Işın yaymaz. 2.5 yıl civarında kullanılan ve kazan içinden çıkan kullanılmış çubukları ise elle tutamayız. Çünkü ışın yayarlar. Yani Radyoaktiftirler. Bu nedenle vinçler vasıtası ile çıkarılır ve soğuma havuzlarına konulur.

 Türkiye de Uranyum ve toryum madeni mevcut mudur?
Evet. MTA tarafından bulunmuş 9200ton uranyum ve 380.000 ton toryum rezervimiz vardır.

 50 yıl sonra ömrü biten Santralin yakıt çubukları nerede ve nasıl korunur.?
Nükleer santralar de işi biten yakıt çubukları bir havuza aktarılıp orada beklemeye alınır. Yapılan olimpik boyutlarındaki bu havuz ölçüleri öyle hesaplanmıştır ki 50 yıllık çıkan yakıtı alabilecek boyuttadır. Dolayısı ile 50 yıl sonra kapatılan bir santralde havuz dışında bir atık yakıt yoktur. Gerekli ise santral de bu havuzla birlikte ve küçük bir güvenlik personeli muhafaza edilebilir. Çünkü bu malzemeler oldukça stratejiktir. Alıcısı olmasına rağmen çok az sayıdaki ülkeler bunu satar.

 Nükleer santral yapım maliyeti ve süresi nedir?
1000 MW gücünde nükleer santralin yapım maliyeti 1.7-2.5 milyar dolardır. Kömür ve su santral yapım maliyetleri de benzerdir. Doğalgaz santral yapım maliyeti ise bu değerin 1/3 oranında olup oldukça ucuza mal edilmektedir. Nükleer santral yapım süresi 4-6 yıl arsında değişmektedir. Baraj ve kömür santralleri de bu süreye yakın süreçlerde olabilmektedir. Ancak doğalgaz santral yapımı en kısa olanıdır 1-1.5 yıl arasında bitirilip işletmeye alınabilir. Yapım süreleri açısından nükleer en uzun süreyi almakta olsa da enerji maliyetleri içinde en ucuzu hidrolik,nükleer ve kömürdür. En pahalısı ise doğalgazlı santrallerdir. Ayrıca doğalgaz da dışa bağımlıdır. Bazı kömür santrallerimizde ithal kömür kullanıldığını da unutmayalım.

 Hangi enerji kaynakları ulusaldır?
Bir ülke için hidrolik santraller ve nükleer santraller ulusal enerji olarak kabul edilir. Enerjide dışa bağımlılık yok gibidir. Kömür ülke içinde çıkmakta ise ulusal bir enerji türüdür. Doğalgazı ve petrolü olmayan ülkemiz için bu son iki kaynakta maalesef dış ticaret açığımızı kabartmaktan başka işe yaramamaktadır. Doğalgaz dan elde edilen elektrik ise dünyada en pahalı elektriktir. ABD’de enerji bakanlığının açıkladığı maliyet sıralaması, en pahalıdan ucuza doğru şöyledir: Doğalgaz, Petrol, Kömür, Nükleer. Listede olmayan hidrolik ise tüm dünyada en ucuzdur ve ülkesi için ulusal bir kaynaktır. Sadece yağışlara bağlı olan bu enerji türündeki en büyük risk; kuraklıktır. Bu sebeplerden dolayı bazı bilim adamları su enerjisini ana kaynaklar yerine, yenilenebilir kaynak olarak kabul etmektedirler.

 Nükleer santral radyasyon yayar mı?
Hayır. Ne radyasyon, ne kül, ne de baca gazı atığı nükleer santral için mevcut değildir. Yakıt çubuğu çıktısı (atığı) ise yılda bir yemek masası büyüklüğü hacminde olup 25 ton civarındadır. Bu nedenlerden dolayıdır ki şehir kenarlarına ve deniz kenarlarına en risksiz bir şekilde sadece nükleer santral ve doğalgaz santralı kurulabilir.

 Amerika veya Fransa da niçin bazı nükleer atıklar problem oluyor?
Çünkü onlar kullanılmış yakıt atığı değildir. Çok tehlikeli boyutta olan bu atıklar genelde atom bombası yapımı için plütonyum ayrışımında, bazı arge faaliyetleri sonucunda ortaya çıkarlar. Örneğin ABD nötron bombasına ulaşırken ne denli nükleer atık çıkardı bu bilinemez. Netice olarak başa bela ve problem olan atıklar işi biten nükleer santral yakıt çubukları değildir.

 Nükleer santralin yapıldığı yörede işsizlik ve gelişime katkısı ne olur?
Bir nükleer santral yapımında 1500-2000 kişi çalışmaktadır.4-5 yıl sürecek bu santralın yapımında hakim malzeme beton ve çelik konstrüksiyondur. Tamamı yerli imkanlar ile karşılanacaktır. Az sayıda yabancı firma mühendislerinin de üretimin bitmesine kadar başında bulunmaları doğaldır. Yapıldığı bölgede işsizlik çok azalacağı gibi birçok mühendis ve firma yetkililerinin o bölgeye yerleşmelerinden dolayı kira, emlak, arazi değerleri aniden yükselir. Bölgeye gelen kamyon ve malzeme miktarını düşünmek, sadece bu insanların barınma ve yiyecek sorunlarını bile çözümlemek amacı ile yöre halkına düşecek katma değeri hesaplamak bile oldukça zordur. Kısaca bu yatırımı bir demir-çelik, yada suyu olmayan bir baraj yatırımına benzetmek olasıdır. Ayrıca bölgesinden göçerek başka yörelere göçenler de bu tip projeler ile geriye memleketlerine dönebilmektedirler.

 Nükleer santral yerli imkanlarla yapılabilir mi?
1986 yılında TAEK tarafından yapılan inceleme neticesi: ilk santralde %25 yerli katkı kullanılabileceği, 5. santralde ise bu oranın %93.5 seviyesine ulaşacağı hesaplanmıştır.

  Nükleer santral fiyatı ne kadardır?
Dünya piyasalarında Nükleer Santral fiyatların peşin ve vadeli fiyatları oldukça farklılıklar arz etmektedir. Peşin olarak güncel değerleri 1.7-2.5 milyar dolar seviyesindedir.Ülkemizde 1996 yılında yapılan son ihalede teklif edilen fiyatlar ise şöyledir: AECL(Kanada) 2.6 milyar $, Westinghouse (ABD): 3.3 milyar $, NPI(Fransa-Almanya) : 3,2 milyar $.

 Nükleer Enerjinin ikinci sıradaki kullanım alanı neresidir?
Gemilerdir. Dünyada bugüne kadar yapılan toplam nükleer denizaltı sayısı 400 dür. Halen 150 adedi çalışır durumdadır. Ayrıca çeşitli devletler de nükleer güçle çalışan 22 uçak gemisi, 13 destroyer ve 8 buzkıran gemisi hizmet vermektedir.
SHARE

Milan Tomic

Hi. I’m Designer of Blog Magic. I’m CEO/Founder of ThemeXpose. I’m Creative Art Director, Web Designer, UI/UX Designer, Interaction Designer, Industrial Designer, Web Developer, Business Enthusiast, StartUp Enthusiast, Speaker, Writer and Photographer. Inspired to make things looks better.

  • Image
  • Image
  • Image
  • Image
  • Image
    Blogger Comment
    Facebook Comment

0 yorum:

Yorum Gönder

Cuma, Şubat 26, 2016

Nükleer Enerji, Nükleer Santral adına Her şey!!!



Nükleer santralin bir ülke için çekici yanları nelerdir?
► Çevreyi kirletmez.
► Karbondioksit ve karbon monoksit salmaz.
► Azot ve sülfür oksitleri salmadığı için asit yağmurlarına neden olmaz.
► Ülkenin nitelikli personel sayısını arttırır.
► Gelişmişlik kriteri olarak gösterilen 3 büyük teknolojiden biri olduğu için ülke ekonomisinde ciddi bir zenginleşmeye neden olur.
► Ülke Uranyum ve Toryum yataklarına sahip ise kaynak bakımından dış ülkelere bağımlı olmaz. (Ülkemiz her ikisine birden sahiptir.)
► Risk açısından en düşük tehlike riskine sahip teknolojinin rahatlığını sağlar.
► Birim Kilovat başına termik santralar den daha ucuza mâl olan elektrik enerjisi sağlar.
 Nükleer santral termik santrale benzer mi?
Evet. Kısaca Nükleer santral de aynen bir kömür santralı gibi termik santraldir. Farkı ise kömür yerine kullanılan URANYUM metalidir. Uranyumun atom çekirdeğinin hızla çarpan bir nötron tarafından ikiye bölünmesi neticesi ortaya çıkardığı muazzam enerji işin temelidir. Bu yanma veya parçalanma olayını gözle görmemiz mümkün değildir. Ancak sadece durduğu yerde kızaran ve inşaat demirine benzeyen uzun çubukları gözleyebiliriz. Bunlara da “yakıt çubukları” denilir. Aynen evlerimizdeki elektrikli sobalarında kızaran ısıtıcılara benzerler. Farkı ise kızarmaları için enerji ihtiyacı yoktur. Sanki kendiliğinden kızarır durur gibi durumdur….Isı kontrolü ise bu çubukların aralarına yerleştirilen özel alaşımlı (bor karbür) çubuklar ile sağlanır. Araya bu çubuklar girince reaksiyon azalır ve ısı düşer, çubuk aradan çekilince reaksiyon artar ve ısı yükselir.

Nükleer santral kazanı apartmanlardaki kalorifer kazanına mı benzer?
Evet. Sadece onun çok büyüğü . Ne kadar büyük derseniz 10-15 metre boyunda 3-5 metre çapında silindirik yapılı bir kazandır. Kullanılan çelik kalınlığı ise 15-25 cm civarındadır. İşte bir nükleer santral içinde büyük bir kazan ve bu kazan içine sokulmuş yüzlerce çubuktan ibaret bir yapı mevcuttur. Kaynatılan sudan çıkan buhar ise elektrik jeneratörünü çevirmek amacı ile çelik borular vasıtası ile jeneratörü çevirecek buhar tribününe gönderilir. Dönen türbin direkt olarak elektrik jeneratörünü çevirir.



Nükleer santralin kazanı ve boruları dışında başka parçası var mı?
Elbette vardır. Nükleer santral aslında bir beton yığınıdır dersek, hata yapmayız. Önce kazanı ve insanları koruyacak betondan kalın bir kubbesi olan yuvarlak bir betonarme kavanoz misali bir kabuk yapılır. Bunakoruma kabuğu denir. Çapı 50-60 metre civarında olan bu kabuğun kalınlığı ise 1.5-2 metre kalınlığında olmaktadır. Yüksekliği ise 20 katlı bina kadar olup içi tor çeliği olan özel bir betondur. Mühendislerin, teknisyenlerin %75 i bu bina içinde çalışır. Bina dışında ise yakıt deposu, buhar tribünü, elektrik jeneratörü, trafo ve destek üniteleri mevcuttur.

Açık ve Kapalı Nükleer Santral nedir?
Güvenlik amacı ile üstü kapalı bir kubbe ile koruma altına alınan santrallere KAPALI sistem nükleer santral denilir. Böyle bir kubbesi olmayan etrafı basit tuğla ve üzeride fabrika çatısı gibi kapatılan yani betondan koruma kabuğu olmayan santrallere AÇIK sistem denilir.

 Koruma kabuğu betonu ne kadar sağlamdır?
Koruma kabuğu beton kalınlığı kriteri son derece katı bir şart içermektedir. Şayet bir uçak dikine bu binanın yani koruma kabuğu üzerine kaza ile düşerse beton çatlamamalıdır !!! Siz hiç böyle bir şart duydunuz mu? Ama bu gerçek ve bu yüzden BETON 1.5-2 m kalınlığındadır. Şimdi düşünün deprem bu yapıya ne yapabilir? Elbette hiçbir şey yapamaz. Gördüğünüz gibi güvenlik dünyada en çok nükleer santraller de uygulanır. Ne kadar mı? Neredeyse yatırımın %40 güvenlik için harcanır. Karşıtlar güvenlik konusunda bilgi kirliliğini bilerek yaratırlar.

 Koruma kabuğu olmadan nükleer santral yapılabilir mi?
Batıda asla mümkün değildir. Çünkü bu konuda uluslar arası Atom Enerji kurumunun şartları içinde böyle bir yatırı kimse yapamaz. Bu kuruma üye olmayan tek birlik Sovyetler birliği idi. Rus veya doğu modeli olarak adlandırılan bu santrallerde ucuzluk; güvenliğe tercih edilmiştir. İşte bu nedenden dolayı Rusya’nın 1990 öncesi santralarında koruma kabuğu yoktur. Bulgaristan ve Ermenistan santralleri de açık yani koruma kabuğu olmayan santrallerdir.

 Nükleer Santrallerin bacası var mıdır?
YOKTUR. Çünkü çekirdek reaksiyonu neticesi bir gaz ortaya çıkmaz. Termik santrallerin çıkardığı atık gazlar ise iki yönlü sıkıntı yaratır. Hem atmosfere gaz salarlar hem de bacadan çıkan kurum ve partikül atıkları ile çevredeki bitki örtüsünü ve toprağa zarar verirler. Zaten dünyayı küresel ısınmaya sokanda bu atık baca gazlarıdır. Yani felaketin suçlusu kömür, doğalgaz, ve petrolden açığa çıkan gazlardır. İnanılmaz boyuttaki bu sayıları verelim siz yorumlayın. 1000 MW bir kömür santralinden yılda: 6 milyon ton CO2 , 120 bin ton SO2 ,25 bin ton NOgazı çıkmaktadır. Dünyadaki binlerce termik santralı düşünürseniz yaşadığımız bu küçük gezegeni nasıl mahvettiğimizi kolay anlayabilirsiniz. Soğutucu kulelerinden çıkan buharı “nükleerin dumanı” diye sunmaya gayret edenlere de rastlanmaktadır.


 Nükleer santralin kazanı ve boruları dışında başka parçası var mı?
Elbette vardır. Nükleer santral aslında bir beton yığınıdır dersek, hata yapmayız. Önce kazanı ve insanları koruyacak betondan kalın bir kubbesi olan yuvarlak bir betonarme kavanoz misali bir kabuk yapılır. Bunakoruma kabuğu denir. Çapı 50-60 metre civarında olan bu kabuğun kalınlığı ise 1.5-2 metre kalınlığında olmaktadır. Yüksekliği ise 20 katlı bina kadar olup içi tor çeliği olan özel bir betondur. Mühendislerin, teknisyenlerin %75 i bu bina içinde çalışır. Bina dışında ise yakıt deposu, buhar tribünü, elektrik jeneratörü, trafo ve destek üniteleri mevcuttur.
 Açık ve Kapalı Nükleer Santral nedir?
Güvenlik amacı ile üstü kapalı bir kubbe ile koruma altına alınan santrallere KAPALI sistem nükleer santral denilir. Böyle bir kubbesi olmayan etrafı basit tuğla ve üzeride fabrika çatısı gibi kapatılan yani betondan koruma kabuğu olmayan santrallere AÇIK sistem denilir.
 Koruma kabuğu betonu ne kadar sağlamdır?
Koruma kabuğu beton kalınlığı kriteri son derece katı bir şart içermektedir. Şayet bir uçak dikine bu binanın yani koruma kabuğu üzerine kaza ile düşerse beton çatlamamalıdır !!! Siz hiç böyle bir şart duydunuz mu? Ama bu gerçek ve bu yüzden BETON 1.5-2 m kalınlığındadır. Şimdi düşünün deprem bu yapıya ne yapabilir? Elbette hiçbir şey yapamaz. Gördüğünüz gibi güvenlik dünyada en çok nükleer santraller de uygulanır. Ne kadar mı? Neredeyse yatırımın %40 güvenlik için harcanır. Karşıtlar güvenlik konusunda bilgi kirliliğini bilerek yaratırlar.

 Koruma kabuğu olmadan nükleer santral yapılabilir mi?
Batıda asla mümkün değildir. Çünkü bu konuda uluslar arası Atom Enerji kurumunun şartları içinde böyle bir yatırı kimse yapamaz. Bu kuruma üye olmayan tek birlik Sovyetler birliği idi. Rus veya doğu modeli olarak adlandırılan bu santrallerde ucuzluk; güvenliğe tercih edilmiştir. İşte bu nedenden dolayı Rusya’nın 1990 öncesi santralarında koruma kabuğu yoktur. Bulgaristan ve Ermenistan santralleri de açık yani koruma kabuğu olmayan santrallerdir.

 Nükleer Santrallerin bacası var mıdır?
YOKTUR. Çünkü çekirdek reaksiyonu neticesi bir gaz ortaya çıkmaz. Termik santrallerin çıkardığı atık gazlar ise iki yönlü sıkıntı yaratır. Hem atmosfere gaz salarlar hem de bacadan çıkan kurum ve partikül atıkları ile çevredeki bitki örtüsünü ve toprağa zarar verirler. Zaten dünyayı küresel ısınmaya sokanda bu atık baca gazlarıdır. Yani felaketin suçlusu kömür, doğalgaz, ve petrolden açığa çıkan gazlardır. İnanılmaz boyuttaki bu sayıları verelim siz yorumlayın. 1000 MW bir kömür santralinden yılda: 6 milyon ton CO2 , 120 bin ton SO2 ,25 bin ton NOgazı çıkmaktadır. Dünyadaki binlerce termik santralı düşünürseniz yaşadığımız bu küçük gezegeni nasıl mahvettiğimizi kolay anlayabilirsiniz. Soğutucu kulelerinden çıkan buharı “nükleerin dumanı” diye sunmaya gayret edenlere de rastlanmaktadır.

 Nükleer Santral yılda ne kadar uranyum çubuk kullanır?
1000MW gücünde bir santralden ortalama yıllık 25 ton yakıt kullanır. Dolayısı ile yılda 25 ton kullanılmış yakıt çubuğu atığı oluşur. Uranyumun özgül ağırlığının çok yüksek (20’ye yakın) olmasından dolayı bu kütle 6 kişilik bir yemek masası ebadındadır. Kısaca yılda 1 yemek masası büyüklüğünde atığı vardır. Bu atık kömür santraları ile kıyaslanamaz. Örneğin 1000MW gücündeki kömür santrali 1 yılda (600 bin ton) yani 600.000.000 kg kül çıkartır. Bu da günlük (1.650 ton) 1.650.000 kg kül yada 110 büyük kamyon civarın da kül demektir.

 Nükleer santral yakıt atıkları nasıl saklanır?
Dünya da atığı veya hurdası GRAM ile takip edilen nadir malzemelerdendir. Altın, Gümüş, Platin, hurdaları nasıl kıymetini kaybetmez ise kullanılmış yakıtlarda o denli kıymetlidir. İleride defalarca kullanılabileceği düşüncesi ile kimse bu hurdalarını satmaz veya vermez. Başta Rusya bu yakıt çubuklarının bedelini ödeyerek almaya her an hazırdır.

 Uranyum yakıt çubukları ve atık yakıtlar ışın yayar mı?
Kullanılmamış yakıt çubuklarını elle tutmanızda bir engel yoktur. Yani radyoaktif değildir. Işın yaymaz. 2.5 yıl civarında kullanılan ve kazan içinden çıkan kullanılmış çubukları ise elle tutamayız. Çünkü ışın yayarlar. Yani Radyoaktiftirler. Bu nedenle vinçler vasıtası ile çıkarılır ve soğuma havuzlarına konulur.

 Türkiye de Uranyum ve toryum madeni mevcut mudur?
Evet. MTA tarafından bulunmuş 9200ton uranyum ve 380.000 ton toryum rezervimiz vardır.

 50 yıl sonra ömrü biten Santralin yakıt çubukları nerede ve nasıl korunur.?
Nükleer santralar de işi biten yakıt çubukları bir havuza aktarılıp orada beklemeye alınır. Yapılan olimpik boyutlarındaki bu havuz ölçüleri öyle hesaplanmıştır ki 50 yıllık çıkan yakıtı alabilecek boyuttadır. Dolayısı ile 50 yıl sonra kapatılan bir santralde havuz dışında bir atık yakıt yoktur. Gerekli ise santral de bu havuzla birlikte ve küçük bir güvenlik personeli muhafaza edilebilir. Çünkü bu malzemeler oldukça stratejiktir. Alıcısı olmasına rağmen çok az sayıdaki ülkeler bunu satar.

 Nükleer santral yapım maliyeti ve süresi nedir?
1000 MW gücünde nükleer santralin yapım maliyeti 1.7-2.5 milyar dolardır. Kömür ve su santral yapım maliyetleri de benzerdir. Doğalgaz santral yapım maliyeti ise bu değerin 1/3 oranında olup oldukça ucuza mal edilmektedir. Nükleer santral yapım süresi 4-6 yıl arsında değişmektedir. Baraj ve kömür santralleri de bu süreye yakın süreçlerde olabilmektedir. Ancak doğalgaz santral yapımı en kısa olanıdır 1-1.5 yıl arasında bitirilip işletmeye alınabilir. Yapım süreleri açısından nükleer en uzun süreyi almakta olsa da enerji maliyetleri içinde en ucuzu hidrolik,nükleer ve kömürdür. En pahalısı ise doğalgazlı santrallerdir. Ayrıca doğalgaz da dışa bağımlıdır. Bazı kömür santrallerimizde ithal kömür kullanıldığını da unutmayalım.

 Hangi enerji kaynakları ulusaldır?
Bir ülke için hidrolik santraller ve nükleer santraller ulusal enerji olarak kabul edilir. Enerjide dışa bağımlılık yok gibidir. Kömür ülke içinde çıkmakta ise ulusal bir enerji türüdür. Doğalgazı ve petrolü olmayan ülkemiz için bu son iki kaynakta maalesef dış ticaret açığımızı kabartmaktan başka işe yaramamaktadır. Doğalgaz dan elde edilen elektrik ise dünyada en pahalı elektriktir. ABD’de enerji bakanlığının açıkladığı maliyet sıralaması, en pahalıdan ucuza doğru şöyledir: Doğalgaz, Petrol, Kömür, Nükleer. Listede olmayan hidrolik ise tüm dünyada en ucuzdur ve ülkesi için ulusal bir kaynaktır. Sadece yağışlara bağlı olan bu enerji türündeki en büyük risk; kuraklıktır. Bu sebeplerden dolayı bazı bilim adamları su enerjisini ana kaynaklar yerine, yenilenebilir kaynak olarak kabul etmektedirler.

 Nükleer santral radyasyon yayar mı?
Hayır. Ne radyasyon, ne kül, ne de baca gazı atığı nükleer santral için mevcut değildir. Yakıt çubuğu çıktısı (atığı) ise yılda bir yemek masası büyüklüğü hacminde olup 25 ton civarındadır. Bu nedenlerden dolayıdır ki şehir kenarlarına ve deniz kenarlarına en risksiz bir şekilde sadece nükleer santral ve doğalgaz santralı kurulabilir.

 Amerika veya Fransa da niçin bazı nükleer atıklar problem oluyor?
Çünkü onlar kullanılmış yakıt atığı değildir. Çok tehlikeli boyutta olan bu atıklar genelde atom bombası yapımı için plütonyum ayrışımında, bazı arge faaliyetleri sonucunda ortaya çıkarlar. Örneğin ABD nötron bombasına ulaşırken ne denli nükleer atık çıkardı bu bilinemez. Netice olarak başa bela ve problem olan atıklar işi biten nükleer santral yakıt çubukları değildir.

 Nükleer santralin yapıldığı yörede işsizlik ve gelişime katkısı ne olur?
Bir nükleer santral yapımında 1500-2000 kişi çalışmaktadır.4-5 yıl sürecek bu santralın yapımında hakim malzeme beton ve çelik konstrüksiyondur. Tamamı yerli imkanlar ile karşılanacaktır. Az sayıda yabancı firma mühendislerinin de üretimin bitmesine kadar başında bulunmaları doğaldır. Yapıldığı bölgede işsizlik çok azalacağı gibi birçok mühendis ve firma yetkililerinin o bölgeye yerleşmelerinden dolayı kira, emlak, arazi değerleri aniden yükselir. Bölgeye gelen kamyon ve malzeme miktarını düşünmek, sadece bu insanların barınma ve yiyecek sorunlarını bile çözümlemek amacı ile yöre halkına düşecek katma değeri hesaplamak bile oldukça zordur. Kısaca bu yatırımı bir demir-çelik, yada suyu olmayan bir baraj yatırımına benzetmek olasıdır. Ayrıca bölgesinden göçerek başka yörelere göçenler de bu tip projeler ile geriye memleketlerine dönebilmektedirler.

 Nükleer santral yerli imkanlarla yapılabilir mi?
1986 yılında TAEK tarafından yapılan inceleme neticesi: ilk santralde %25 yerli katkı kullanılabileceği, 5. santralde ise bu oranın %93.5 seviyesine ulaşacağı hesaplanmıştır.

  Nükleer santral fiyatı ne kadardır?
Dünya piyasalarında Nükleer Santral fiyatların peşin ve vadeli fiyatları oldukça farklılıklar arz etmektedir. Peşin olarak güncel değerleri 1.7-2.5 milyar dolar seviyesindedir.Ülkemizde 1996 yılında yapılan son ihalede teklif edilen fiyatlar ise şöyledir: AECL(Kanada) 2.6 milyar $, Westinghouse (ABD): 3.3 milyar $, NPI(Fransa-Almanya) : 3,2 milyar $.

 Nükleer Enerjinin ikinci sıradaki kullanım alanı neresidir?
Gemilerdir. Dünyada bugüne kadar yapılan toplam nükleer denizaltı sayısı 400 dür. Halen 150 adedi çalışır durumdadır. Ayrıca çeşitli devletler de nükleer güçle çalışan 22 uçak gemisi, 13 destroyer ve 8 buzkıran gemisi hizmet vermektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder